Seyircilerle çevrilmiş bir alanda, yazılı bir metne bağlı kalmadan ve doğaçlama (tuluat) yoluyla oynanan bir oyundur. Pişekâr ve Kavuklu oyunun temel kişileridir. Halkın ortak malıdır.
çıkar Zira konu, kii, çevre, zaman, üslup ve amaç bir tiyatro eserinin somut olarak kuvvetle önemsediği temel unsurlardır. Türk tiyatrosunda ilk oyun örneklerinin özelliği, yazılı bir metne bağlı kalmadan gösterilebilir olmasıdır. Karagöz, Ortaoyunu ve Meddah bu tür geleneksel tiyatro örneklerini oluturur.
Dörtbir yanı seyircilerle çevrilmiş bir meydanda, herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan oynanan oyundur. XIX yüzyılda Karagöz ve meddah oyunlarının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Oyunun kahramanlarından Pişekar,Karagöz oyunundaki Hacivat’ın; Kavukluda Karagöz’ün karşılığıdır. Ortaoyunu dört bölümden oluşur
Birmetne bağlı kalmadan oynanan tiyatro türü. Şahan Gökbakar'ın 2008 yapımı filmi, Recep __ Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere
Doğaçlama: Tiyatrocunun konuya bağlı kalıp, metin sözlerine bağlı kalmadan içinden gelenleri ifade etmesidir. Dram: Konuların acı ve tatlı yanlarının bir arada verildiği temadır. Entrik Unsur: Tiyatro eserinin okuyucu ve izleyicide merak uyandıracak detaylara sahip olmasıdır.
Fast Money. Tiyatro Türlerinin Özellikleri Geleneksel Türk TiyatrosuOlmuş ya da olması düşünülmüş birtakım olayların sahne üzerinde, gerçeğe uygun bir şekilde oyuncular tarafından gösterilmesine tiyatro türü, Yunanlıların MÖ 6. yüzyıldaki dinsel törenlerinden Bereket tanrısı Dionysos adına düzenlenen şenliklerden doğmuştur. Tiyatronun ögeleriTiyatronun seyirci, oyuncu, sahne, eser, dil ve ifade gibi öğeleri vardır. Tiyatro eserlerinde oyunun temeli konuşmaya dayanır. Bu bakımdan tiyatroda konuşma üslubu ağır eserinin diğer temel özelliği okunmak için değil, oynanmak için yazılmış türünü iki grupta ele alabiliriz1- Geleneksel Türk Tiyatrosu Çağlar boyunca sürüp geldiği ve doğrudan doğruya Türk kültürünün ürünü olduğu için geleneksel Türk tiyatrosu adı verilen tiyatro türleri Karagöz, orta oyunu, meddahlık ve köy seyirlik Modern Türk tiyatrosu Türk edebiyatında ilk tiyatro eseri örneği Tanzimat Döneminde Batı etkisiyle verilmiştir. İlk tiyatro eseri, Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı tiyatro eserleri konularına göre üçe ayrılırTRAJEDİİlk tiyatro türünün adıdır. Klasik dönem trajedisinin özellikleri şunlardır.* Manzum olarak yazılır. * Konularını mitoloji ve tarihten alır. * Oyun kahramanları soylu kişilerden seçilir. * Trajediler erdem ve ahlâk temeli üzerine kurulur. * Vurma, yaralama, öldürme olayları sahnede gösterilmez; konuşmalarla duyurulur. * Sade, açık, anlaşılır bir dil kullanılır. Halk diline yer verilmez. * Üç birlik kuralı Konunun bir günle, bir mekânla ve tek bir olayla sınırlandırılması ve olayların gülünç yanlarını göstermek için yazılan tiyatro türüdür. Klasik komedyanın özellikleri şunlardır.* Kişilerde ya da toplumda görülen aksaklıklar, gülünç taraflar sergilenerek seyirciyi hem güldürmeyi hem de düşündürmeyi amaçlar. * Kişiler toplumun her kesiminden olabilir. * Her türlü olay sahnede canlandırılır. * Konuşma dili kullanılır. * Nazım ve nesirolabilir. * Üç birlik kuralına uyulur. * Yalnız güldürme amacı güden komedilere vodvil entrika komedisi, abartılı hareketlerle sivri esprilerle güldürmeyi amaçlayan komedilere fars kaba güldürü, gerçekte güldürücü olmayan bir olayı gülünçleştirerek işleyen komedilere parodi, yergiye dayanan komedilere satir, bir kişinin karakterini ortaya koymak için yazılan komedilere karakter komedisi trajedilerde işlenen acıklı olaylarla komedi oyunlarında işlenen güldürü unsurları bir arada işlenir. Bu türün özellikleri şunlardır* Hem acıklı hem de güldürücü olaylar, hayatta olduğu gibi bir arada bulunur. * Olaylar tarihten ve günlük olaylardan alınır. * Kişiler toplumun her kesiminden olabilir. * Üç birlik kuralına uyulmaz. * Nazım ya da nesir şeklinde olabilir. * Kahramanlar ait oldukları çevrenin diliyle konuşurlar. * Perde sayısı sınırlı dram çeşitleri şunlardır. Melodram Heyecan verici, acıklı ve duygusal olaylara dayanan müzikli drama melodram denir. Feeri Masalımsı oyunlara feeri TÜRK TİYATROSUÇağlar boyunca sürüp geldiği ve doğrudan doğruya Türk kültürünün ürünü olduğu için geleneksel Türk tiyatrosu adı verilen tiyatro türleri şunlardırKaragözBir beyaz perdenin arkasına konulan bir ışıkla ve bu ışığın önünden geçirilerek perdeye yansıtılan şekillerle oynanan bir perde oyunudur. Oyunun kahramanlarından Karagöz,saf ve temiz ruhlu, olayların gülünç taraflarını büyük ustalıkla yakalayan, zeki, okumamış fakat irfan sahibi Türk halkını temsil etmektedir. Hacivatise medrese tahsili görmüş, sofu, görgülü, yabancı kelimelere sıkça yer veren bir tiptir. Karagöz oyunu, seyircileri güldürmeyi fakat güldürürken düşündürmeyi amaçlar. Dört bölümden oluşur Giriş MukaddimeHacivat’ın müzik eşliğinde perdeye geldiği kısımdır. Bu bölüm, Hacivat ile Karagöz’ün kavga etmesine kadar sürer. Muhavere SöyleşmeOyunun ana tipleri olan Karagöz ve Hacivat arasında geçer. Bu bölüm yanlış anlaşılmalarla gelişir. Olmayacak bir olay gerçekmiş gibi anlatılır, sonra bunun bir rüya olduğu anlaşılır. Fasıl Asıl oyunun bulunduğu bölümdür. Bu bölüme Zenne, Tuzsuz Delibekir, Efe, gibi tipler de katılırlar. BitişOyundan çıkartılacak dersin söylenip, kusurlar için özür dilendiği OyunuDört bir yanı seyircilerle çevrilmiş bir meydanda, herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan oynanan oyundur. XIX yüzyılda Karagöz ve meddah oyunlarının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Oyunun kahramanlarından Pişekar,Karagöz oyunundaki Hacivat’ın; Kavukluda Karagöz’ün dört bölümden oluşurGiriş Pişekârın müzik eşliğinde oyunu takdim ettiği bölümdür. Tekerleme Pişekârla Kavuklu arasında geçen ve Kavuklu’nun gerçekleşmesi mümkün olmayan hayalî bir olayı genellikle rüyayı olmuş gibi anlattığı kısa konuşmadır. Fasıl Asıl oyunun ortaya konulduğu bölümdür. Bu bölümde Pişekâr ve Kavuklu’nun yanısıra zenne, Kayserili, Külhanbeyi, Cüce ve Kambur, Laz, Arnavut, Çelebi, Rumelili gibi oyunun diğer kahramanları da yer alır. Bitiş Pişekâr ile Kavuklu, kendi aralarında kısa bir konuşma yaptıktan sonra “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola” diyerek bir sonraki oyunun adını ve yerini belirtirler ve oyun sona erer. Karagöz oyunundan tek farkı, Karagöz oyununun perdeye yansıtılan gölgeler tarafından, orta oyununun ise canlı kişiler tarafından sergilenmesidir. Gerek Karagöz oyunu, gerekse ortaoyununda konu ve olayın ana hatları bellidir. Fakat yazılı bir metin olmadığı için oyuncular kendi yetenekleri doğrultusunda doğaçlama olarak oyunu tek kişinin bir olayı veya hikâyeyi seyirci önünde hareket ve taklitlerle canlandırması sanatına meddahlık denir. Bu sanatı sergileyene de meddah denir. Meddahlık hareketten çok ses taklidi, jest ve mimiklere dayanan bir sanattır. Meddah her türlü insan sesini, ağlama, gülme gibi her türlü duyguyu, hareketi, doğayla ilgili türlü durumları başarıyla taklit eder. Aksesuar olarak kullandığı mendil ve sopasıyla bir iskemleye oturarak söze, nükteye ve taklide dayanan hünerini sergiler. Günümüzdeki stendapçılara modern meddah denilebilir mi? Seyirlik OyunlarıYılın belli günlerinde, düğünlerde, bayramlarda, kutlama törenlerinde oynanan köy oyunları davardır. Bu oyunlarda da ana öge taklittir ve yazılı bir metin bulunmaz. Oyuncular da halktan insanlardır. Oyun belli bir olay seçilerek hiç hazırlık yapılmadan sergilenir. Amaç birlikte eğlenerek hoş vakit geçirmektir. Köy oyunlarının Karagöz ve orta oyunundan farklı yönü, oynadıkları yörelerin özelliklerini taşımalarıdır. Yöre insanının yaşayış biçimi, gelenekleri, mizah anlayışı oyunlara büyük ölçüde tiyatro ile geleneksel Türk tiyatrosu arasındaki farklılıklar1. Modern tiyatro, bir metne dayanılarak hazırlanır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise metin yoktur, tespit edilmiş bir olay vardır ve bu olay metinsiz ve hazırlıksız olarak sahnede Modern tiyatroda, sergilenmeden önce defalarca prova yapılır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise prova yapmadan sahnelenme söz konusudur.
GELENEKSEL TİYATRO• Temeli İslamiyet öncesinde Orta Asya’da yaşayan Türklerin ortaya koyduğu şaman törenlerine dayanır.• Öğreticilik yönü de olmakla birlikte güldürürken eğitme yönü ağır basar.• Şive taklitleri, söz oyunları, şarkı ve dans bu oyunların vazgeçilmez unsurlarıdır.• Oyuncular, oyunu doğaçlama irticalen ortaya koyarlar. Önceden hazırlanmış belli bir metinleri yoktur.• Müziğe de yer verildiği için hem göze hem kulağa hitap eder.• Oyunun başında ve sonunda klişeleşmiş ifadeler vardır, asıl konu ise serbesttir.• Olumlu ve olumsuz tipler iyi – kötü, bilgili – cahil, güzel – çirkin bir arada verilir.• Oyunlar, sonraki kuşaklara usta – çırak geleneği ile aktarılır KARAGÖZ Taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu gölge uygarlığı etkisinde ki Osmanlı toplumunun dilini, inançlarını, gelenek, göreneklerini, siyasal ve sosyal olayları bakışını yansıtan zengin bir oynatıcısına “hayalî, hayalbaz” denir. Yardımcıları “çırak, yardak, dayrezen, sanıkkâr” bir metne bağlı kalmadan doğaçlama oynanır. Oyunun icra edilmesi hem yönetmen hem oyuncu görevini üstlenen “hayalî”nin ustalığına kuklalarının yansıtıldığı perdeye “ayna” Karagöz, cahil halk tipini; Hacivat ise aydın kişileri temsil ve Hacivat dışında Osmanlı’daki çeşitli etnik zümreleri temsil eden kişilerde vardır Arap, Acem, Arnavut, Yahudi, Beberuhi, Köçek…Karagöz oyunu saray çevresinde, ramazan gecelerinde, bayram ve sünnet gibi eğlencelerde 16. yüzyıldan günümüze her kesimden ve yaştan izleyeceği hitap oyununun klasik dağarcığı 28 tanedir. Bu sayı Ramazan ayında oyun gösterilen gece sayısına eşittir. Kadir Gecesi dışındaki günlerin sayısına denktir. Karagöz Oyununun Bölümleri Mukaddime Giriş Oyunun başlangıç bölümüdür. Seyirciyi oyuna hazırlamak için göstermelik adı verilen bir görüntü perdeye verilir; nareke adı verilen düdüğünü sesi ile bu görüntü kaldırılır. Daha sonra Hacivat müzik eşliğinde semaî okuyarak perdeye gelir ve “Of, Hay, Hak!” diyerek perde gazeline başlar. “Yar bana bir eğlence!” diyerek arkadaş ararken Karagöz perdeye gelirMuhavere Söyleşme Sadece Karagöz ile Hacivat arasında geçer. Önce olmayacak bir olay gerçekleşmiş gibi anlatılır, sonra bunun bir rüya olduğu ortaya Oyun Asıl oyunun başladığı bölümdür. Hacivat ve Karagöz’ün dışındaki oyun kişileri bu bölümde görülür. Karagöz oyunları genellikle adlarını bu bölümün içeriğinden Bu bölüm çok kısadır. Karagöz oyunun bittiğini haber verir, kusurlar için özür diler, gelecek oyunu duyurur. Karagöz’le Hacivatarasındaki kısa söyleşide oyundan çıkarılacak sonuç da belirtilir. Karagöz oyunun kişileriÇelebi genç, züppe bir mirasyediKürt hamal, bekçiBeberuhi cüceArnavut bahçıvan, korucu, bozacıTuzsuz Deli Bekir sarhoş, zorbaFrank ve Rum doktor, terzi, tüccar, meyhaneciAk Arap dilenci, kahve dövücüKastamonulu oduncu, bekçiRumelili pehlivan, arabacıAcem zengin tüccarKayserili pastırmacı Laz kayıkçı, kalaycıTiryaki laf ebesiBolulu aşçıEfe zorbaMatiz sarhoşArap köleZenne kadınYahudi bezirganErmeni kuyumcu ORTA OYUNU Etrafı seyircilerle çevrili bir alanda, belli bir konunun planına uyularak ancak herhangi bir yazılı metne bağlı kalınmadan, canlı oyuncularla oynanan doğaçlama bir oyunu, meydan oyunu, zuhurî, taklit oyunu gibi adlarla da yeri açıklıkta olduğu için buraya merg-i temaşa temaşa çayırı da oynandığı yuvarlak ya da oval alana palanga kostümlerini koydukları sandığa pusat dekoru; yenidünya denilen bezsiz bir paravan ve dükkân denilen iki katlı bir kafesten ev, dükkân da iş yeri olarak kullanılır. Dükkânda bir tezgâh, birkaç hasır ve sandalye oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyununda büyük oranda benzerlik gösterir. Oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ve Pişekâr’ gölge oyunundaki Karagöz’ün, Pişekâr da Hacivat’ ın oyununda da gülmece öğesi Karagöz oyununda olduğu gibi yanlış anlamalara, nüktelere ve gülünç hareketlere çeşitli mesleklerden, yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir Arap, Acem, Kastamonulu, Kayserili, Frenk, Laz, Yahudi, Ermeni oyununda kadın rolünü oynayan, kadın kılığına girmiş erkeğe Zenne Hamdi ile Pişekâr Küçük İsmail Efendi, orta oyunun önemli ustaları oyunu sanatçıları, aralarında usta – çırak ilişkisi gözetilmekteydi. Ustalar çıraklarını denetlerdi. Orta oyununun bazı önemli oyunları şunlardırMahalle Baskını, Terzi Oyunu, Yazıcı Oyunu, Büyücü Hoca, Fotoğrafçı, Hamam, Tahir ile Zühre, KaleOyunu, Pazarcılar, Gözlemeci, Çifte Hamamlar, Kunduracı, Eskici Abdi. Orta Oyununun Bölümleri Mukaddime Giriş Zurnacı “Pişekâr havası” çalar. Pişekâr, “pastal / pastav” denilen “şakşak”la meydana gelir, seyirciyi selamladıktan sonra zurnacıyla oyun hakkında bilgi verici bir iki cümle konuşur. Ardından Kavuklu havası çalar. Kavuklu ve Kavuklu arkası Cüce/Kambur oyun alanına girer. Bazı oyunlarda önce Zenne takımı veya Çelebi gibi başka kişilerin gelip Pişekâr ile konuştukları da Söyleşme Bu bölüm Kavuklu ile Pişekâr’ın tanıdık çıktıkları tanışma konuşmasıyla başlar. Kavuklu ile Pişekâr’ın birbirlerini ters anlamaları bir gülmece oluşturur ki buna arzbâr denir. Arzbârdan sonra tekerleme başlar. Tekerlemede Kavuklu, başından geçen olağan dışı bir olayı Pişekâr’a anlatır. Pişekâr da bunu gerçekmiş gibi dinler, sonunda bunun düş olduğu Oyun Oyunun asıl bölümüdür. Orta oyunu fasılları genellikle iki paralel olay dizisinde gerçekleşir. Dükkân dekorunda gelişen olaylarda genellikle Kavuklu bir iş arar, Pişekâr’ın ona iş bulmasıyla olaylar gelişir. Dükkâna gelip giden çeşitli müşterilerle ilgili oyunlar da vardır. İkinci olaylar dizisi yenidünya denilen ev dekorunda geçer. Zenne takımının, Pişekâr aracılığıyla ev araması ve bir eve yerleşmesi biçiminde olaylar Oyunun son bölümüdür. İzleyicilerden özür dileyerek gelecek oyunun adını ve yerini bildirip oyunkapatılır. MEDDAHMethedici anlamına gelen meddah, canlandırma ve benzetme ögelerinden yararlanarak hikâye anlatan kişiyedenir.• Meddah için tek adamlı tiyatro ya da tek kişilik orta oyunu da diyebiliriz.• Anlattığı hikäyenin konusu ile ilişkili olarak çeşitli etnik gruplardan kişilerin, değişik yaştaki ve tiptekiinsanların, hayvanların, makinelerin ve doğa olaylarının taklitlerini yapar.• Sahne, dekor, perde gibi tiyatro unsurları bu oyunda yoktur. Bu gösteride yalnızca meddahın eline birdeğnek ve omzunda büyükçe bir mendil vardır. Değneği yerine göre tüfek, süpürge, at vb. Yerine aksesuarolarak kullanır.• Diğer geleneksel oyunlar gibi yazılı bir metne bağlı kalmadan doğaçlama oynanır.• Genellikle şehirlere yönelik bir sanattır; meddah gösterilerini daha çok kahvehane, saray ve konaklardayapmış hikayelerini buralarda anlatmıştır.• La’lin Kaba, Sururî, Kör Hasan, Borazan Tevfik, Tıflî, Şair Ahmedî gibi isimler Osmanlı Dönemi’nin ünlümeddahlarıdır. KÖY SEYİRLİK OYUNLARITürk halkının binlerce yıldır düğünlerde, bayramlarda, uzun kış gecelerinde ya da yılın belirli günlerinde halkıngenellikle bereket, bolluk, sağlık ve yeni yılı karşılamak amacıyla oynadığı törensel içerikli oyunlardır.• Oyunun özel bir sahnesi, yeri yoktur. Köy meydanı, köy kahvesi veya kışın köy odalarında sergilenebilir.• Profesyonel oyuncuları da yoktur. Taklit ve oyun yeteneği olan her yaştan köylü bu oyunda yer alabilir.• Oyunda zaman zaman davul, zurna gibi çalgılardan yararlanılarak dans ve müzik ögelerine yer verilir.• Oyuncu – seyirci ayrımı varla yok arasındadır.• Ak – kara motifleri vardır. Ak Hasattan sonraki bolluk. Kara kıtlıktır.• Köy seyirlik oyunları açık biçimdedir. Açık biçem, seyirciye yalan söylemez.• Herşey seyircinin gözü önünde cereyan eder. Günümüzde az da olsa Anadolunun bazı yerlerinde oynanan bu oyunları;• Günlük yaşamı taklit eden kalaycı, berber, çift sürme vs.• Hayvanları taklit eden deve, ayı, tilki, kartal vs.• Mevsim değişiklikleri, yıl değişimleri amacı ile oynanan köşe gelin• Bolluk ve berekete dönük oynanan saya gezme, koc katımı törenleri, cemal oyunu vs.• Yağmur yağdırmak için oynanan çömçe gelin vs.oyunlar şekilde gruplandırılabilir. KUKLAKaragözden daha eski olan kuklanın, Anadolu’ya Orta Asya’dan geldiği tahmin edilmektedir.• Türk boylarında korkolçak veya kavurçak gibi isimlerle anılır. Anadolunun bazı yerlerinde bebek oyunuolarak da bilinir.• İçine ip geçirilen kuklanın hareket ettirilmesiyle veya yapılan büyük kuklaların içine insanların girmesisuretiyle oynanır.• Belli bir metne bağlı kalınmadan doğaçlama sergilenir.• Oyunun iki başoyuncusu vardır İbiş ve İhtiyar.• Oyunda karşılıklı konuşma ve taklitlere yer verilir. MODERN TÜRK TİYATROSU• Türk seyircisi 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar karagöz, orta oyunu, meddah gibi geleneksel oyunlarlaeğlenirken Tanzimat’la birlikte Batı tiyatrosuna benzer oyunları izlemeye başladı.• 1859 yılında Şinasi’nin yazdığı “Şair Evlenmesi” adlı tek perdelik komedi, Batı tiyatrosu özellikleritaşıyan ilk Türk tiyatrosudur.• Tanzimat’ın birinci döneminde özellikle Namık Kemal, sahlenmek üzere yazdığı oyunlarla büyük dikkatçeker.• Başta Namık Kemal olmak üzere Şemsettin Sami, Recaizade Mahmut Ekrem, A. Hamit Tarhan gibisanatçılar dram, komedi türlerinde oyunlar kaleme aldılar.• Oyunlarda; gelenek, görenek, aile, vatan gibi konuları işlendi.• Servet-i Fünun Dönemi’nde tiyatro bir önceki dönem kadar etkili olmasa da gelişmeye devam etti.• Fecr-i Ati’de fazla ilgi görmeyen tiyatro Milli Edebiyat Dönemi’nde yeniden canlandı fakat asıl önemlieserler Cumhuriyet Dönemi’nde verildi.
Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Türk Dili ve Edebiyatı Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. Geleneksel Türk Tiyatrosu sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…Geleneksel tiyatro başlığı altında genellikle kukla, meddah, Karagöz, orta oyunu ve köy seyirlik oyunu gibi gösteri türleri yer alır. Şarkı, dans ve söz oyunlarına dayanan geleneksel tiyatro yazılı bir metne dayanmaz. Geleneksel tiyatroda güldürü ögesi ön sahnesiz bir tiyatrodur. Bunlardan seyirlik köy oyunlarının kökeni tarih öncesi bolluk törenlerine ve ilkel inançlara uzanır. Bunlarda Türkler’in Orta Asya’dan getirdikleri inançların izleri olduğu gibi, Anadolu’da daha önce yaşamış olan toplulukların kültürlerinin de katkısı vardır. Bu oyunların başlangıçta amaçları zamanla değişmiş olsa bile, Türk köylüsünün bu geleneği sürdürdüğü ise Türkler’in Anadolu’ya geldiklerinde getirdikleri bir gösteri sanatıdır. İstanbul’da Osmanlı döneminde el kuklası, ipli kukla, sopalı kukla, araba kuklası, yer kuklası, ayak kuklası, iskemle kuklası gibi değişik türde kukla gösterileri 19. yüzyıla kadar geliştirilerek sürdürülmüştür. Ama kukla sanatı, ondan daha eski bir gösteri olan meddahlık ve İstanbul’a 16. yüzyılda geldiği sanılan Karagöz kadar yaygın olmamıştır. Karagöz Seyirlik halk oyunlarından olan Karagöz, bir gölge oyunudur. Oyunda Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın tipini temsil eder. Geleneksel Türk Tiyatrosu ürünlerindendir. Manda ve deve derisinden yapılan resimlerin, bir ışık yardımıyla sahnedeki perdeye yansıtılmasıyla oluşur. Bir gölge oyunudur. Bu nedenle bazı kaynaklarda “Hayal-i Zıl” şeklinde de adlandırılır. Kahramanları Karagöz, Hacivat, eşraftan kimseler, Beberuhi, Tuzsuz Deli Bekir, satıcılardır. Karagöz; okumamış, hazır cevap, söylenenleri ters anlayan ve buna göre cevaplar veren kaba bir adamdır. Hacivat ise aydın ve yarı aydın kişileri temsil eder. Karagöz oyununda bütün konuşmalar perdenin arkasındaki tek kişi tarafından yapılır. Bu nedenle Karagöz oynatmak zor bir iştir. Karagöz oyununun oynatıldığı perdeye “hayal perdesi” denir. Oynatan kişi de hayali ya da hayalbaz olarak adlandırılır. Karagöz oyunu dört bölümden oluşur Sahneye göstermelik denen bir resim konulur. Karagöz ve Hacivat’ın karşılıklı konuşmaları Asıl oyun Oyunun sonunda hatalar için özür dilenen ve bir sonraki oyunun yerinin belirtildiği bölümdür. Karagöz oyunundaki tipler ana hatlarıyla şöyle tasnif edilir Asıl Tipler Karagöz, Hacivat Şive taklitleri yapan tipler Kastamonulu, Kayserili, Bolulu, Eğinli, Arap, Acem, Arnavut, Laz, Kürt, Rumelili, Muhacir, Ermeni, Yahudi, Rum, Frenk Hasta Tipler Beberuhi, Tiryaki, Kekeme, Altıkulaç, Sarhoş, Deli Diğer Tipler Çelebi, Köçek, Zenne Orta Oyunu Seyircilerle çevrilmiş bir alanda, yazılı bir metne bağlı kalmadan ve doğaçlama tuluat yoluyla oynanan bir oyundur. Pişekar ve Kavuklu oyunun temel kişileridir. Halkın ortak malıdır. Oyunların güldürme unsurları karşılıklı konuşmalardaki söz oyunları, hazır cevaplılık, yanlış anlamalar ve yöresel konuşmaların taklitleridir. Oyunda Karagöz ile Kavuklu’nun; Pişekâr ile Hacivat’ın bütün özellikleri aynıdır. Karagöz ile Orta oyunun farkı ise, Karagöz’ün perdede, Orta Oyun’un meydanda oynanmasıdır. Yani Orta Oyunu canlı kişilerle oynanırken Karagöz’de tasvirlerin gölgesi oynatılır. Meddah » Arapça methedici anlamına gelen meddah, taklitler yapıp hoş hikâyeler anlatarak halkı eğlendiren halk sanatçısıdır. » Meddahlık için tek kişili tiyatro denebilir. Meddahlar, günümüzün şovmenlerine ve stand-up sanatçılarına benzer. »Meddah, herkesin görebileceği bir yere oturarak bir öyküyü baştan sona, canlandırdığı kişileri ağız veya şive özelliklerine göre konuşturarak anlatır. »Tamamen doğaçlamaya dayanır. »Meddahın kullandığı üç temel araç vardır Bir sopa veya baston, boynuna attığı büyükçe bir mendil ve oturduğu sandalye. Mendili değişik tipteki kişilerin kıyafetini göstermek ve ağzını kapatarak seslerini taklit etmek, değişik başlıklar yapmak için kullanır. Sopadan da oyunu başlatmak, seyirciyi susturmak, değişik sesler çıkarmak ve saz, süpürge, tüfek, at gibi varlıkları canlandırmak için yararlanır. »Meddah bir beyitle konuya girer. Gösterisinin bitişinde özür diler. Oyundan çıkarılacak dersi kıssayı bildirir. Köy Seyirlik Oyunu Köy seyirlik oyunları, adı üzerinde seyirlik oyunlardır. Tıpkı orta oyunumuzda olduğu gibi bu oyunlar da genellikle köyün ortasında, köy meydanında oynanır. Seyirciler çepeçevre oyuncuları çevreler. Oyuncu – seyirci ayrılığı hem vardır hem yoktur. Oyuncuları oyuna seyirciler hep beraber hazırlar. Bir tas, bir şapka, bir baston, bir deve, bir sopa, bir tüfek olabilir. Sırası gelen oyuncu seyirci içinden çıkarak oyuna katılır, oyundaki görevi bittikten sonra yeniden seyircilerin arasına karışır. Köy seyirlik oyunlarında da orta oyununda ve meddahta olduğu gibi doğaçlamaya büyük önem verilir.
Göstermeye bağlı edebî eserler tiyatrolardır. Olmuş ya da olması düşünülmüş birtakım olayların sahne üzerinde, gerçeğe uygun bir şekilde oyuncular tarafından gösterilmesine tiyatro denir. Tiyatro türü, Yunanlıların MÖ 6. yüzyıldaki dinsel törenlerinden Bereket tanrısı Dionysos adına düzenlenen şenliklerden doğmuştur. Tiyatronun ögeleri Tiyatronun seyirci, oyuncu, sahne, eser, dil ve ifade gibi öğeleri vardır. Tiyatro eserlerinde oyunun temeli konuşmaya dayanır. Bu bakımdan tiyatroda konuşma üslubu ağır basmaktadır. Tiyatro eserinin diğer temel özelliği okunmak için değil, oynanmak için yazılmış olmasıdır. Tiyatro türünü iki grupta ele alabiliriz 1- Geleneksel Türk Tiyatrosu Çağlar boyunca sürüp geldiği ve doğrudan doğruya Türk kültürünün ürünü olduğu için geleneksel Türk tiyatrosu adı verilen tiyatro türleri Karagöz, orta oyunu, meddahlık ve köy seyirlik oyunlarıdır. 2. Modern Türk tiyatrosu Türk edebiyatında ilk tiyatro eseri örneği Tanzimat Döneminde Batı etkisiyle verilmiştir. İlk tiyatro eseri, Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" adlı oyunudur. Modern tiyatro eserleri konularına göre üçe ayrılır TRAJEDİ İlk tiyatro türünün adıdır. Klasik dönem trajedisinin özellikleri şunlardır. Manzum olarak yazılır. Konularını mitoloji ve tarihten alır. Oyun kahramanları soylu kişilerden seçilir. Trajediler erdem ve ahlâk temeli üzerine kurulur. Vurma, yaralama, öldürme olayları sahnede gösterilmez; konuşmalarla duyurulur. Sade, açık, anlaşılır bir dil kullanılır. Halk diline yer verilmez. Üç birlik kuralı Konunun bir günle, bir mekânla ve tek bir olayla sınırlandırılması uygulanır. KOMEDİ İnsanların ve olayların gülünç yanlarını göstermek için yazılan tiyatro türüdür. Klasik komedyanın özellikleri şunlardır. Kişilerde ya da toplumda görülen aksaklıklar, gülünç taraflar sergilenerek seyirciyi hem güldürmeyi hem de düşündürmeyi amaçlar. Kişiler toplumun her kesiminden olabilir. Her türlü olay sahnede canlandırılır. Konuşma dili kullanılır. Nazım ve nesirolabilir. Üç birlik kuralına uyulur. Yalnız güldürme amacı güden komedilere vodvil entrika komedisi, abartılı hareketlerle sivri esprilerle güldürmeyi amaçlayan komedilere fars kaba güldürü, gerçekte güldürücü olmayan bir olayı gülünçleştirerek işleyen komedilere parodi, yergiye dayanan komedilere satir, bir kişinin karakterini ortaya koymak için yazılan komedilere karakter komedisi denir. DRAM Dramlarda, trajedilerde işlenen acıklı olaylarla komedi oyunlarında işlenen güldürü unsurları bir arada işlenir. Bu türün özellikleri şunlardır Hem acıklı hem de güldürücü olaylar, hayatta olduğu gibi bir arada bulunur. Olaylar tarihten ve günlük olaylardan alınır. Kişiler toplumun her kesiminden olabilir. Üç birlik kuralına uyulmaz. Nazım ya da nesir şeklinde olabilir. Kahramanlar ait oldukları çevrenin diliyle konuşurlar. Perde sayısı sınırlı değildir. Başlıca dram çeşitleri şunlardır. Melodram Heyecan verici, acıklı ve duygusal olaylara dayanan müzikli drama melodram denir. Feeri Masalımsı oyunlara feeri denir. GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU Çağlar boyunca sürüp geldiği ve doğrudan doğruya Türk kültürünün ürünü olduğu için geleneksel Türk tiyatrosu adı verilen tiyatro türleri şunlardır Karagöz Bir beyaz perdenin arkasına konulan bir ışıkla ve bu ışığın önünden geçirilerek perdeye yansıtılan şekillerle oynanan bir perde oyunudur. Oyunun kahramanlarından Karagöz, saf ve temiz ruhlu, olayların gülünç taraflarını büyük ustalıkla yakalayan, zeki, okumamış fakat irfan sahibi Türk halkını temsil etmektedir. Hacivat ise medrese tahsili görmüş, sofu, görgülü, yabancı kelimelere sıkça yer veren bir tiptir. Karagöz oyunu, seyircileri güldürmeyi fakat güldürürken düşündürmeyi amaçlar. Dört bölümden oluşur Giriş Mukaddime Hacivat'ın müzik eşliğinde perdeye geldiği kısımdır. Bu bölüm, Hacivat ile Karagöz'ün kavga etmesine kadar sürer. Muhavere Söyleşme Oyunun ana tipleri olan Karagöz ve Hacivat arasında geçer. Bu bölüm yanlış anlaşılmalarla gelişir. Olmayacak bir olay gerçekmiş gibi anlatılır, sonra bunun bir rüya olduğu anlaşılır. Fasıl Asıl oyunun bulunduğu bölümdür. Bu bölüme Zenne, Tuzsuz Delibekir, Efe, gibi tipler de katılırlar. Bitiş Oyundan çıkartılacak dersin söylenip, kusurlar için özür dilendiği bölümdür. Orta Oyunu Dört bir yanı seyircilerle çevrilmiş bir meydanda, herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan oynanan oyundur. XIX yüzyılda Karagöz ve meddah oyunlarının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Oyunun kahramanlarından Pişekar, Karagöz oyunundaki Hacivat'ın; Kavuklu da Karagöz'ün karşılığıdır. Ortaoyunu dört bölümden oluşur Giriş Pişekârın müzik eşliğinde oyunu takdim ettiği bölümdür. Tekerleme Pişekârla Kavuklu arasında geçen ve Kavuklu'nun gerçekleşmesi mümkün olmayan hayalî bir olayı genellikle rüyayı olmuş gibi anlattığı kısa konuşmadır. Fasıl Asıl oyunun ortaya konulduğu bölümdür. Bu bölümde Pişekâr ve Kavuklu'nun yanısıra zenne, Kayserili, Külhanbeyi, Cüce ve Kambur, Laz, Arnavut, Çelebi, Rumelili gibi oyunun diğer kahramanları da yer alır. Bitiş Pişekâr ile Kavuklu, kendi aralarında kısa bir konuşma yaptıktan sonra "Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola" diyerek bir sonraki oyunun adını ve yerini belirtirler ve oyun sona erer. Karagöz oyunundan tek farkı, Karagöz oyununun perdeye yansıtılan gölgeler tarafından, orta oyununun ise canlı kişiler tarafından sergilenmesidir. Gerek Karagöz oyunu, gerekse ortaoyununda konu ve olayın ana hatları bellidir. Fakat yazılı bir metin olmadığı için oyuncular kendi yetenekleri doğrultusunda doğaçlama olarak oyunu sergilerler. Meddah Bir tek kişinin bir olayı veya hikâyeyi seyirci önünde hareket ve taklitlerle canlandırması sanatına meddahlık denir. Bu sanatı sergileyene de meddah denir. Meddahlık hareketten çok ses taklidi, jest ve mimiklere dayanan bir sanattır. Meddah her türlü insan sesini, ağlama, gülme gibi her türlü duyguyu, hareketi, doğayla ilgili türlü durumları başarıyla taklit eder. Aksesuar olarak kullandığı mendil ve sopasıyla bir iskemleye oturarak söze, nükteye ve taklide dayanan hünerini sergiler. Günümüzdeki stendapçılara modern meddah denilebilir mi? Tartışınız. Köy Seyirlik Oyunları Yılın belli günlerinde, düğünlerde, bayramlarda, kutlama törenlerinde oynanan köy oyunları davardır. Bu oyunlarda da ana öge taklittir ve yazılı bir metin bulunmaz. Oyuncular da halktan insanlardır. Oyun belli bir olay seçilerek hiç hazırlık yapılmadan sergilenir. Amaç birlikte eğlenerek hoş vakit geçirmektir. Köy oyunlarının Karagöz ve orta oyunundan farklı yönü, oynadıkları yörelerin özelliklerini taşımalarıdır. Yöre insanının yaşayış biçimi, gelenekleri, mizah anlayışı oyunlara büyük ölçüde yansır. Modern tiyatro ile geleneksel Türk tiyatrosu arasındaki farklılıklar 1. Modern tiyatro, bir metne dayanılarak hazırlanır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise metin yoktur, tespit edilmiş bir olay vardır ve bu olay metinsiz ve hazırlıksız olarak sahnede canlandırılır. 2. Modern tiyatroda, sergilenmeden önce defalarca prova yapılır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise prova yapmadan sahnelenme söz konusudur.
GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU TÜRLERİ, ÖZELLİKLERİ Çağlar boyunca sürüp geldiği ve doğrudan doğruya Türk kültürünün ürünü olduğu için geleneksel Türk tiyatrosu adı verilen tiyatro türleri şunlardır Karagöz Bir beyaz perdenin arkasına konulan bir ışıkla ve bu ışığın önünden geçirilerek perdeye yansıtılan şekillerle oynanan bir perde oyunudur. Oyunun kahramanlarından Karagöz, saf ve temiz ruhlu, olayların gülünç taraflarını büyük ustalıkla yakalayan, zeki, okumamış fakat irfan sahibi Türk halkını temsil etmektedir. Hacivat ise medrese tahsili görmüş, sofu, görgülü, yabancı kelimelere sıkça yer veren bir tiptir. Karagöz oyunu, seyircileri güldürmeyi fakat güldürürken düşündürmeyi amaçlar. Dört bölümden oluşur 1- Giriş Mukaddime Hacivat'ın müzik eşliğinde perdeye geldiği kısımdır. Bu bölüm, Hacivat ile Karagöz'ün kavga etmesine kadar sürer. 2- Muhavere Söyleşme Oyunun ana tipleri olan Karagöz ve Hacivat arasında geçer. Bu bölüm yanlış anlaşılmalarla gelişir. Olmayacak bir olay gerçekmiş gibi anlatılır, sonra bunun bir rüya olduğu anlaşılır. 3- Fasıl Asıl oyunun bulunduğu bölümdür. Bu bölüme Zenne, Tuzsuz Delibekir, Efe, gibi tipler de katılırlar. 4- Bitiş Oyundan çıkartılacak dersin söylenip, kusurlar için özür dilendiği bölümdür. Orta Oyunu Dört bir yanı seyircilerle çevrilmiş bir meydanda, herhangi bir yazılı metne bağlı kalmadan oynanan oyundur. XIX yüzyılda Karagöz ve meddah oyunlarının gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Oyunun kahramanlarından Pişekar, Karagöz oyunundaki Hacivat'ın; Kavuklu da Karagöz'ün karşılığıdır. Ortaoyunu dört bölümden oluşur 1-Giriş Pişekârın müzik eşliğinde oyunu takdim ettiği bölümdür. 2-Tekerleme Pişekârla Kavuklu arasında geçen ve Kavuklu'nun gerçekleşmesi mümkün olmayan hayalî bir olayı genellikle rüyayı olmuş gibi anlattığı kısa konuşmadır. 3-Fasıl Asıl oyunun ortaya konulduğu bölümdür. Bu bölümde Pişekâr ve Kavuklu'nun yanısıra zenne, Kayserili, Külhanbeyi, Cüce ve Kambur, Laz, Arnavut, Çelebi, Rumelili gibi oyunun diğer kahramanları da yer alır. 4-Bitiş Pişekâr ile Kavuklu, kendi aralarında kısa bir konuşma yaptıktan sonra "Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola" diyerek bir sonraki oyunun adını ve yerini belirtirler ve oyun sona erer. Karagöz oyunundan tek farkı, Karagöz oyununun perdeye yansıtılan gölgeler tarafından, orta oyununun ise canlı kişiler tarafından sergilenmesidir. Gerek Karagöz oyunu, gerekse ortaoyununda konu ve olayın ana hatları bellidir. Fakat yazılı bir metin olmadığı için oyuncular kendi yetenekleri doğrultusunda doğaçlama olarak oyunu sergilerler. Meddah Bir tek kişinin bir olayı veya hikâyeyi seyirci önünde hareket ve taklitlerle canlandırması sanatına meddahlık denir. Bu sanatı sergileyene de meddah denir. Meddahlık hareketten çok ses taklidi, jest ve mimiklere dayanan bir sanattır. Meddah her türlü insan sesini, ağlama, gülme gibi her türlü duyguyu, hareketi, doğayla ilgili türlü durumları başarıyla taklit eder. Aksesuar olarak kullandığı mendil ve sopasıyla bir iskemleye oturarak söze, nükteye ve taklide dayanan hünerini sergiler. Köy Seyirlik Oyunları Yılın belli günlerinde, düğünlerde, bayramlarda, kutlama törenlerinde oynanan köy oyunları davardır. Bu oyunlarda da ana öge taklittir ve yazılı bir metin bulunmaz. Oyuncular da halktan insanlardır. Oyun belli bir olay seçilerek hiç hazırlık yapılmadan sergilenir. Amaç birlikte eğlenerek hoş vakit geçirmektir. Köy oyunlarının Karagöz ve orta oyunundan farklı yönü, oynadıkları yörelerin özelliklerini taşımalarıdır. Yöre insanının yaşayış biçimi, gelenekleri, mizah anlayışı oyunlara büyük ölçüde yansır. Modern tiyatro ile geleneksel Türk tiyatrosu arasındaki farklılıklar 1. Modern tiyatro, bir metne dayanılarak hazırlanır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise metin yoktur, tespit edilmiş bir olay vardır ve bu olay metinsiz ve hazırlıksız olarak sahnede canlandırılır. 2. Modern tiyatroda, sergilenmeden önce defalarca prova yapılır. Geleneksel Türk tiyatrosunda ise prova yapmadan sahnelenme söz konusudur.
bir metne bağlı kalmadan oynanan tiyatro türü