Fast Money. YARGITAY 13. Hukuk Dairesi 2009/3430 , 2009/12945 İlgili Kavramlar DAVA ŞARTI KESİN HÜKÜM Özet UYUŞMAZLIĞIN DAHA ÖNCE KESİN HÜKÜM İLE ÇÖZÜMLENMEMİŞ OLMASI DAVA ŞARTIDIR. USULE İLİŞKİN NİHAİ KARARLAR ANCAK MEVZUUNU TEŞKİL EDEN HUSUS HAKKINDA MUTEBER OLUR, DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞIN ESASI HAKKINDA KESİN HÜKÜM TEŞKİL ETMEZ. İçtihat Metni Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, taraflar arasında imzalanan "İntifa Eksiltme Usulü ile İnşaat Şözleşmesi"ne göre, davalı belediyeye ait 1130 ada 22 parselde bulunan 350 m2 alana, üst katı düğün salonu, zemin katı çay bahçesi ve lokanta olarak kullanılmak üzere inşaat yaptığını, işletme hakkının 20 yıllığına kendisine tahsis edildiğini, Belediye Encümeni'nin değişik tarihli kararları ile kullanım hakkının 26,5 yıla çıkartıldığını, tarihinde davalı belediye tarafından ihalenin tek taraflı olarak iptal edildiğini, iptal kararına karşı açılan davanın Aydın Birinci İdare Mahkemesi kararı ile esastan reddedilerek kesinleştiğini, sözleşmenin iptalinden kaynaklanan zararın tazmini için açılan davanın ise Aydın Birinci İdare Mahkemesi'nin 2006/1947 E. ve 2006/932 K. sayılı ilamı ile dava sipresinde açılmadığından reddedildiğini, red kararının Danıştay Sekizinci Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik YTL maddi, YTL manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, aynı konuda Aydın İdare Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararı bulunduğunu savunarak, davanın kesin hüküm nedeniyle, aksi halde esastan reddini dilemiştir. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı belediye ile yapılan sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı, kesin hüküm itirazında bulunmuştur. Davacının, ihalenin iptaline ilişkin tarihli Encümen Kararının iptali istemiyle açtığı dava, Aydın Birinci İdare Mahkemesi'nin tarih, 2004/36 Esas, 2004/1149 Karar sayılı kararı ile esastan reddedilerek, temyiz yoluna başvurulmadan kesinleşmiştir. Dosya arasında bulunan Aydın Birinci İdare Mahkemesi'nin 2006/1947 Esas, 2006/932 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Mahmut'un, davalı belediye ile yapılan "İntifa Eksiltme Usulü ile İnşaat Sözleşmesi'nin", davalı belediye tarafından tek taraflı olarak iptal edilmesi nedeniyle zarara uğradığından bahisle YTL'nin tahsili için dava açtığı, mahkemece; daha önce açılan iptal davasının reddine ilişkin kararın davacıya tebliğ edildiği tarihinden itibaren en geç 60 günlük sürenin son günü olan gününe kadar dava açılması gerekirken, tarihinde davanın açılmış olması gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verildiği, kararın Danıştay Sekizinci Dairesi'nin tarih, 2008/761 Esas, 2008/4391 Karar sayılı ilamı ile onandığı, davacının Daireler Kuruluna başvuru hakkından vazgeçtiğini bildirerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Kesin hükmün amacı, kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin biçimde çözümlenmesidir. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm kazıyei muhkeme, HUMK m. 237 ile çözümlenmemiş olması dava şartıdır. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış ve verilen hüküm kesinleşmiş ise, artık o dava konusu hakkında kesin hüküm vardır. Aynı dava uyuşmazlık, yeni bir dava konusu yapılamaz; yapılırsa, mahkemenin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek, davayı esasa girmeden usulden reddetmesi gerekir. Usule ilişkin nihai kararlar, "ancak mevzuunu teşkil eden husus hakkında muteber" olduğundan HUMK m. 237,1, bu kararlar sadece ilişkin oldukları usuli sorun hakkında kesin hüküm teşkil eder; yoksa dava konusu uyuşmazlığın esası hakkından kesin hüküm teşkil etmez. Somut olayda, idare mahkemesince uyuşmazlık esastan çözülmemiş, davanın süre aşımından reddine karar verilmiştir. Öyle olunca, dava konusu uyuşmazlığın esası hakkında maddi anlamda bir kesin hükümden bahsedilemez. İhalenin feshine ilişkin işlemin iptali için açılan dava da kesin hüküm oluşturacak nitelikte değildir. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonu ç Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. Bu site telif yasaları kapsamında koruma altındadır. Site içeriğinin ticari amaçla kopyalanması ve kullanılması yasaktır.
05 Ağustos 2009 Tarihli Resmi Gazete Sayı 27310 Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden Esas No 2009/7614 Karar No 2009/8737 Mahkemesi İzmir 3. Tüketici Mahkemesi Tarihi 10/6/2008 Numarası 2008/112-2008/209 Davacı ………………….. Davalı ……………………………. Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Kanun Yararına temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kredi kartı sahibinin müracaatı ile Tüketici sorunları Hakem Heyetince yıllık kart kullanım ücretinin alınması işleminin iptali ile davalıya iadesine karar verildiğini, kararın taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesine aykırı olduğunu ileri sürerek, 27/2/2008 tarihli hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 24/4/2009 tarih ve 2007/87872 sayılı tebliğnamesi ile HUMK. 427/6 maddesi uyarınca hükmün kanun yararına bozulmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra, davanın mahiyeti gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına hükmedilmiştir. Avukatlık ücreti HMUK’nun 423/6 maddesine göre yargılama giderlerinden olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da vekalet ücreti alınmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı bu davada kendisine vekil ile temsil ettirdiğine ve mahkemece de, davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarife’si gereğince, 220,00 YTL. vekalet ücretinin takdiri gerekir. Davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile İzmir 3. Tüketici Mahkemesi’nin 2008/112-209 sayılı ve 10/6/2008 tarihli kararının hukuki sonuçları saklı kalmak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 24/6/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Yazar hakkında İlgili Yazılar
1. Hukuk Dairesi 2014/20689 E. , 2017/2880 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın kayden maliki olduğu 4627 parsel sayılı taşınmazı davalı oğlu ... ’a satış suretiyle temlik ettiğini, devrin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın geliri olmadığını, bedelin ödendiğini, terekeden belli miktarda para çıktığını, davalı ... ise kendisine herhangi bir devir yapılmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, kendi payının davalı kardeşi ... 'da kalmasını istediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasbırakanın yaşlı olup, geliri ve maaşının bulunmadığı, çekişme konusu taşınmazı satarak geçimini temin ettiği, murisin ölümünden sonra terekesinden para çıktığı, defin giderlerinin karşılanmasından sonra mirasçılarına 400' er TL para kaldığı, taşınmazları satın alan davalı ...'ın da alım gücünün bulunduğu, taraflar arasında muvazaalı bir satış meydana gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'ın tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları ... ve ... ’ı bıraktığı, davacıların murisin kız çocukları, davalıların ise erkek çocukları olduğu, davaya konu 4627 parsel sayılı 450m2 avlulu kargir ev nitelikli taşınmazın tarihli kadastro işlemi ile mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, tarihli akitle oğlu davalı ...’a temlik ettiği, anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi mevsuf-vasıflı muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. Borçlar Kanunu'nun 213. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Somut olaya gelince; mirasbırakanın kardeşi olan tanık Havva’nın beyanlarından, ...’ın hasta olduğu, ölümünden iki gün önce yaptığı görüşmede “dava konusu evi ... ’a verdiğini, evin karşılında ... ’dan herhangi bir para almadığını, ... ’ın kendisine bakmadığını, kovaladığını, ölmezzse evi geri alacağını söylediğini” beyan ettiği, zabıta araştırmasında mirasbırakanın tek başına yaşadığı, oturduğu evi dışında başkaca malvarlığı bulunmadığı, bir işte çalışmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabında, mirasbırakanın yılından itibaren ölümüne kadar yaşlılık aylığı aldığı, Kaymakamlık yazısında ise tarihinden sonra muhtaç aylığı aldığı, her ne kadar davalının alım gücü bulundu dosya kapsamıyla anlaşılmakta ise de mirasbırakanın davalı ... dışında geride başka çocuklarının da bulunduğu ve temlike konu edilen taşınmazın mirasbırakanın tek malvarlığı olup, bir kimsenin ikamet ettiği ve tüm malvarlığını teşkil eden taşınmazını elden çıkarmasının hayatın olağan akışına uygun düştüğünü söyleyebilme olanağı yoktur. Açıklanan somut bulgular ve olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde miras bırakanın taşınmazı temlikteki gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan; davalı ... tarihli cevap dilekçesine, davaya konu taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığını, kendisine yapılan herhangi bir temlik olmadığını, davacıların kendilerini davalı olarak gösterilmesinin yersiz olduğunu, muris muvazaası bulunması halinde dahi üzerine intikal edecek payın diğer davalı üzerinde bırakılmasını belirttiği, bu davalı yönünden herhangi bir temlik bulunmadığından husumetten ret kararı verilmesi gerektiği açıktır. Hâl böyle olunca, öncelikle tarihli satış akdinin merciinden temini davalı ...’ün yargılama sırasındaki beyanı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi, gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
13 Ocak 2021 Karışık Yargıtay Kararları 95 Görüntüleme “İçtihat Metni” MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının TR65 0001 0019 7958 3951 1150 01 iban nolu hesabına, 24/09/2012 tarihinde … Bankası aracılığıyla TL gönderdiğini, davalının bu parayı eksik iade etmesi üzerine….3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4933 esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlattığını, borçlunun süresi içinde itiraz ileri sürerek, takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyanla, itirazın iptaline, davalı borçlunun %40 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıdan kendi damadı için TL borç para aldığını, bu paranın tamamını davacıya kendi evinden elden teslim ettiğini, o sırada eşinin de yanında olduğunu ve davacının iki kez saymak suretiyle parayı teslim aldığını, davacıya parayı ödemek için öncelikle … Bankası’na gittiğini ancak muhtemelen davacının talimatı ile bankanın davacı hesabına parayı yatırmasına izin vermediğini, sonrasında ise davacının hemen arkasında eve gelerek parayı istediğini, kendisinin de elden teslim ettiğini savunarak davanın reddini davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, davacının davalının … Bankası hesabına TL para göndermesi ancak bu paranın TL’sinin iade edilmemesi üzerine davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine itiraz edilmesi sebebiyle açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı, davaya cevap dilekçesinde kendi damadı için TL davacıdan borç para aldığını ancak bu paranın tamamını davacıya evinde elden teslim ettiğini savunmuştur. Mahkemece; ”.. ödünç kaydına ilişkin bir açıklama bulunmadığı, takip ve dava konusu alacağın davacı tarafından davalıya ödünç verildiğine dair başkaca yasal delil sunulmadığı..” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir ancak davalı taraf cevap dilekçesinde damadı için TL borç para aldığını ve bunu davacıya elden tamamen ödediğini beyan ettiğine göre artık bu bedelin ödendiğini ispat yükü davalıdadır ve davalının borcu ödediğine ilişkin dosyaya sunduğu deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.13. Hukuk Dairesi 2016/3168 E. , 2018/9334 K.
0 Cevaplar 63 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0715 0 Cevaplar 34 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0714 0 Cevaplar 66 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0713 0 Cevaplar 56 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0711 0 Cevaplar 43 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0710 0 Cevaplar 36 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0708 0 Cevaplar 91 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0707 0 Cevaplar 63 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0706 0 Cevaplar 98 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0704 0 Cevaplar 87 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0703 0 Cevaplar 27 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0701 0 Cevaplar 56 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0700 0 Cevaplar 31 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0659 0 Cevaplar 68 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0657 0 Cevaplar 24 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0656 0 Cevaplar 40 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0655 0 Cevaplar 56 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0653 0 Cevaplar 16 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0652 0 Cevaplar 54 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0651 0 Cevaplar 46 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0649 0 Cevaplar 55 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0648 0 Cevaplar 40 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0646 0 Cevaplar 31 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0645 0 Cevaplar 12 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0644 0 Cevaplar 421 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0642 0 Cevaplar 55 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0641 0 Cevaplar 18 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0639 0 Cevaplar 44 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0638 0 Cevaplar 52 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0636 0 Cevaplar 53 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0635 0 Cevaplar 26 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0633 0 Cevaplar 22 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0632 0 Cevaplar 37 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0630 0 Cevaplar 25 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0629 0 Cevaplar 46 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0628 0 Cevaplar 41 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0627 0 Cevaplar 19 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0625 0 Cevaplar 17 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0624 0 Cevaplar 18 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0623 0 Cevaplar 19 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0621 0 Cevaplar 21 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0620 0 Cevaplar 20 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0619 0 Cevaplar 17 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0617 0 Cevaplar 20 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0616 0 Cevaplar 23 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0615 0 Cevaplar 18 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0613 0 Cevaplar 20 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0612 0 Cevaplar 20 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0611 0 Cevaplar 17 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0609 0 Cevaplar 37 Görüntüleme Son mesaj gönderen Yargitay 06 Haz 2021, 0607 Forum izinleri Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsinizBu forumdaki başlıklara cevap veremezsinizBu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsinizBu forumdaki mesajlarınızı silemezsinizBu foruma dosya ekleri gönderemezsiniz
yargıtay 13 hukuk dairesi kararları