Fast Money. Yeşil başlı gövel ördek Uçar gider göle karşı Eğricesin tel tel etmiş Döker gider yâre karşı Telli turnam sökün gelir İnci mercan yükün gelir Elvan elvan kokun gelir Yâr oturmuş yele karşı Şahinim var bazlarım var Tel alışkın sazlarım var Yâre gizli sözlerim var Diyemiyom ele karşı Hani Karac’oğlan hani Veren alır tatlı canı Yakışmazsa öldür beni Yeşil bağla ala karşı Karacaoğlan Yeşil başlı ördek neyi temsil eder? Yeşil başlı gövel ördek ve suna en sık rastlanan türleridir. Ördek Gaziantep 537, yeşil ördek Sivas-Tokat 2363 kullanımı erkeği temsil ederken suna kadını Gaziantep 2445 simgeler. Yesil ördek gibi kimin? YEŞİL ÖRDEK GİBİ DALDIM GÖLLERE Repertuar No 2363 İlçesi- Köyü Zara Kaynak Kişi SABAHATTİN ALPARSLAN Derleyen OSMAN ÖZDENKÇİ Notaya Alan OSMAN ÖZDENKÇİ Yeşil ördek gibi dalmak ne demek? sözleri aşık mahsuniye ait olan bu türkümüzde anlatılmak istenen; kafiye olsun diye konulmasının yanında, bilindigi gibi ördek eşine çok sadık bir canlıdır ve eşini kaybettiginde kendini kaybeder deli gibi göllere savrulur. bu şarkıda da bu anlatılmıştır. Yeşil ördek eşi ölünce ne yapar? Yeşil ördekler tek eşlidir ve eşleri ölürse başka bir eş seçmek yerine, hayatlarına son verirler. Çıkabileceği kadar yükseğe uçar ördek, sonra kapatır kanatlarını, hızla bırakır kendini göle… Ördek neyi temsil eder? ◎ Ördek Ördekler genellikle çift olarak kullanılırlar. Mutlu bir evliliği, birbirine adanmışlığı ve bağlılığı temsil ederler. Yeşil Başlı Gövel Ördek erkek mi? Aslına bakılırsa hayvanlar âleminde genel olarak erkekler çiftleşebilmek için çekici olmak zorundadır. Ördeklerde de öyledir. İnsan ırkında ise narinlik, güzellik gibi kavramlar kadınlar için kullanıldığı için bu pek de yanlış olmaz. … Yeşilbaşlı gövel ördek ise suna türü ördeklere yapılan bir benzetmedir. Aman ördek türküsü hangi yöreye aittir? Bolu. Sözleri Evren Seçkal tarafından gönderilen bu türkü 5,080 defa görüntülenmiştir. Aman Ördek» isimli türküye ait nota kaydı bulunmaktadır. Yeşil ördek şarkısı kim söylüyor? Sibel Can – YEŞİL ÖRDEK – YouTube. Yeşil başlı ördek erkek mi? Erkek bir yeşilbaş. Parlak yeşil renk başı, siyah kuyruğu ve sarı bir gagası ile dişisinden ayrılır. Yeşil ördek gibi daldım göllere kim söylüyor? Müzeyyen Senar – Yeşil Ördek Gibi Daldım Göllere 1979 – YouTube. Yeşil başlı ördek uçar mı? Gümüşhane’ye misafir olan yeşilbaşlı ördeklerin sayısının Gümüşhane – videoda çekimindeki sayılarının 190-200 civarında olduğu görüldü. Yeşilbaşlı gövel ördek, uçar gider göle karşı, Eğricesin tel tel etmiş, açar gider yare karşı. Angut kuşu eşi ölünce ne yapar? Eşi öldükten sonra da farklı bir çiftleşme yaşamayan bu kuş türünün yas tuttuğuna inanılır. angut kuşlarının ana vatanı Etiyopya ve Kuzeybatı Afrika bölgesi olarak bilinse de Güneydoğu Avrupa’dan başlayıp, Çin de ve ülkemizde sıklıkla görülmektedir. Aşkın sembolü hangi hayvan? Kuğular, derin bir sadakat duygusuna sahip olduğundan aşkın sembolü olarak görülüyor. Dişiliğin en eski simgelerinden de olan kuğular, bağlılığı nedeniyle birçok esere de ilham kaynağı olmuştur. Hangi hayvan gücü temsil eder? Uzakdoğu’dan Kuzey Avrupa’ya kadar kartallar tarih boyunca gücün ve savaşın tanrılarıyla özdeşleştirilen hayvanlar olmuşturlar; Vedik geleneğe göre, kartal aynı zamanda haberci olarak da önemli bir semboldür. Gövel in anlamı nedir? Gövel kelimesi anlam olarak, yeşil ve gök şeklinde bir renk olarak ifade edilmektedir. Bu kelime yeşil anlamında kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre gövel kelimesi, başı yeşil olan ördek şeklinde ifade edilmektedir. Karacaoğlan-Kazım Birlik Yeşil Başlı Gövel ÖrdekUçar Gider Göle KarşıEğricesin Tel Tel EtmişAçar Gider Yare Karşı Telli Turnam Sökün Gelir İnci Mercan Yükün Gelir Elvan Elvan Kokun Gelir Yar Oturmuş Yele Karşı Şahinim Var Bazlarım VarTel Alışkın Sazlarım VarYare Gizli Sözlerim VarDiyemiyom Ele Karşı Telli Turnam Sökün Gelir İnci Mercan Yükün Gelir Elvan Elvan Kokun Gelir Yar Oturmuş Yele Karşı Hani Karac’oğlan HaniVeren Alır Tatlı CanıYakışmazsa Öldür BeniYeşil Bağla Ala Karşı Telli Turnam Sökün Gelir İnci Mercan Yükün Gelir Elvan Elvan Kokun Gelir Yar Oturmuş Yele Karşı Yeşil başlı gövel ördek Yeşilbaşlı gövel ördek Uçar gider göle karşı Eğricesin tel tel etmiş Döker gider yâre karşı Telli turnam sökün gelir İnci mercan yükün gelir Elvan elvan kokun gelir Yar oturmuş yele karşı Şahinim var bazlarım var Tel alışkın sazlarım var Yâre gizli sözlerim var Diyemiyom ele karşı Hani Karac'oğlan hani Veren alır tatlı canı Yakışmazsa öldür beni Yeşil bağla ala karşı Türkünün Adı yeşil başlı gövel ördek Türkünün YöresiÇukurova Türkünün Kaynağı & Mahlası Karacaoğlan Hikayesi Büyük bir halk şairi olan Karacaoğlan'ın hayatı üzerine yapılan araştırmalarda kesin bir bilgi yoktur. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden onun 1606 da doğmuş 1670 yılında ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Her nekadar doğduğu yer bilinmiyorsa da öldüğü ve mezarının bulunduğu yer bellidir. Kendisinin Güney Anadolu'da yaşayan Türkmen aşiretinden olduğu daha doğrusu İçel’i olduğu muhakkaktır. Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla kendisi pek çok yer gezmiş, aşkı ve tabiat sevgisini yaşadığı hayatı, çağının konuşma dili ile öz Türkçe olarak işlemiş ve anlatmış bir halk şairidir. Bugün kesin olarak bilinen bir şey varsa o da mezarının İçel'in Mut İlçesi'ne bağlı Karacaoğlan Köyü'ndeki Karacaoğlan tepesinde Karacakız tepesi ile karşı karşıya olduğudur. Mezar 1997 yılında anıt mezar haline getirilerek Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından ziyarete açılmıştır. Karacaoğlan aynı zamanda tarihte heykeli dikilen, bilinen ilk ozandır. İçel'in Mut İlçesine Heykeltraş Prof. Hüseyin GEZER tarafından yapılan heykeli 8 Haziran 1973 günü dikilmiştir. Yörede onun şiirlerinden pek çoğu halk arasında söylenir bazıları türküleştirilmiştir. Çeşitli kaynaklara göre Kozana bağlı Feke İlçesi'nin "Gökçe" köyünde, "Mamalı" da, "Binbuğa"da, "Erzurum"da "Zobular"da, "Gökçeli"de, "Varsak da, hatta "Belgrad"da doğduğu öne sürülmüştür. Fakat, kanımızca en sağlam ve eski kaynak, Akşehirli Ahmet Hamdi Efendi'nin hatıra defteri olup, inandırıcı delillere da-yanmaktadır. Hamdi Efendi, Varsak köyünde 1876 da hatıra defterine şu satırları kaydetmiştir "Malum ola ki Karacaoğlan Varsak karyesinde dünyaya gelüp babası Türkmen aşiretinden Kara İlyas, fakir-el hal olmağla sayd-ü şikarla taayyuş eder olup 1013 M .1604 tarihinde Kozan dere-beylerinden Hüsa m Beyin sayıl namıyle tut-kap asker devşirdiği hengamda İlyas dahi tutulup götürülerek orada gaip olduğu için lakapları Sayıloğlu kaldığı ve el- yevm karyei mezbur hanedanı Sayılzade Mehmet Efendi'den anlaşılmıştır. Karacaoğlan'ın ismi Hasan olup öksüz büyümüş. Vechen karayağız ve fakir çocuğu olduğu için buna Karacaoğlan denülüp böylece anıldığı. Karacaoğlan delikanlı iken munis ve zeyrekliği hasebiyle ol vaktin karye ağalarından serdengeçti Osman Ağa Karaca Oğlan'ı evlatlık şekliyle diğer fakir bir aile kızıyle teehhül ettirmiş ise de kız hor ve çirkin olduğundan Kara caoğlan babası gibi Sayıl askerliğine tutulacağını anlayup yirmi dört yaşında Varsak'tan firar-la mekanın gaip ederek, encam Maraş'ta Zülgaroğlu Zülkadir olacak Hüsam Bey' in himayesinde altı sene teehhül ümidiyle kalıp, teehhül ümidi münkesir olunca ora-dan müfarekatla yine geşt-i diyara başlayıp on dokuz sene sonra vatanına gelmişse de fazla barınamayıp elli beş yaşında Tarsus tarikıyla tekrar geşt-i diyara der-ban oldu-ğu 1", kayıtlıdır. Han Mahmut adli halk hikayesinde ve diğer bazı anlatımlarda Karacaoğlan'ın Tarsus'ta Karaca Kız adındaki bir yörük beyi'nin kızına aşık olduğu, vermedikleri için kızın, arkasından da Karacaoğlan'ın Kırklar mağarasına, bazı kaynaklara göre de Eshab-ı Kehf Mağarasına çekilerek orada öldüğü rivayet olunur. İshak Refet Işıtman ise, 1933 yılında yayınladığı Karacaoğlan adlı eserinin 33. sayfasında "Şairin menkıbeleri arasında Karaca Kız adlı birisini sevdiği söylenir ve ölünceye kadar bu sevginin devam ettiği, fakat birbirlerine kavuşamadıkları, en sonunda Karacaoğlan'ın bir tepeye, Karaca Kız'ın da onun karşısındaki bir tepeye gömüldükleri anlatılır. Bu tepeler Çukurova’da imiş", demektedir. Bizim görüşümüze göre buradaki Çukurova'dan Çukur Köyü'nün anlaşılması gerekir. Zira Çukur köyü şimdi Karacaoğlan Karaca Kız ve Karacaoğlan Tepeleri'nin düzlüğündedir. Fuat Köprülü'nün araştırma yaptığı dönemlerdeki ulaşım imkanları dikkate alınırsa, Mut İlçesi dahi belli çevre dışında bilinmezken Çukur köyünün bir araştırmacı için bilinmesi elbette mümkün değildir. Esasen şimdiki Çukur Karacaoğlan köyü 1286 yıllarında Sarıkavak beylerinden Hacı Kadir ağa zamanında eski yerinden nakledilmiştir. Karacaoğlan tepesinin birkaç kilometre kuzey batısına düşen eski Çukur içme ve kullanma sularını sarnıçlardan sağlayan bir kıraç yayladır. Sarıkavak beylerinin yaylası olan bu köyün 8 kilometre kadar doğuya nakledilmesinin bir de hikâyesi vardır. Rivayete göre köyün çobanı, sürünün içinden bir tekenin sık sık ayrılarak sakalı ıslanmış şekilde geriye döndüğünü görür ve merakla takip eder. Görür ki şimdiki köyün hemen yakınında bir kaynak vardır ve teke tesadüfen bulduğu bu kaynaktan içgüdüsüyle şaşırmadan gidip, suyunu içtikten sonra dönmektedir o. Bundan sonra sadece yazları oturulan eski Çukur su kaynağına yakın yerde yeniden iskân sahası haline getirilir. Köy devamlılık kazandıktan sonra halk Karacaoğlan mezarını adeta ziyaretgâh haline getirmiş, ona evliyalık izafe etmiş, tepenin adına zamanla Erenler Tepesi de denmeye başlanmıştır. A. Filiz GÖKDEMİR ÖZARSLAN Merhabalar güzel insanlar, en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum sizleri. 2021 yılının ilk köşe yazısı ile yine karşınızdayım. Öncelikle yeniden sizlerle olmak çok güzel… Çok şükür 2020 yılını uğurladık hatta yılın son yazısı olarak 2021 yüzümüzü güldür artık! Demiştim. Umarım gelen yıl giden yılı aratmaz. Yeni yıl hepimize güzellikler ve özellikle sağlık getirsin artık lütfen!Bugün başlıktan da anladığınız üzere hepimizin çok severek dinlediği ve söylediği biraz hüzünlü güzel iki türkü konumuz. İlk türkümüz “Yeşil ördek gibi daldım göllere” hemen mırıldandınız benimle yine duyuyorum sanki. Birçok sanatçımızdan dinlemişizdir güzel türkümüzü. Türkünün yöresi Sivas… Sabahattin Alpaslan Bey’den Osman Özdenkçi Bey derlemiş, notaya almış. TRT Türk Halk Müziği repertuvar sıra numarası ise 2363 Yeşil Ördek türküsünün. Tabi bu türkü talihsiz türküler arasına girmiş, birçok yöre sahip çıkmış. Hatta yıllardır bazı dizeleri yanlış olarak okunmaktadır. Türkünün üçüncü dörtlüğünün ilk iki dizesi sonradan düzeltilmiş ve TRT’nin Türk Halk Müziği Sözlü Eserler Antolojisine geçmiştir. Fakat notaların altında yazılan sözlerde değişikler yapılmadığı için o dörtlüğün ilk iki dizesini TRT ve günümüz sanatçıları aşağıdaki gibi yanlış okumaktadırlar Sevdiğim cemalin güneşim ayımSeni seven âşık çeker ezvahı Ezvah ezva, incitme, kırılma. Cemal Yüz güzelliği anlamına gelmekte. Fakat bu dizelerin aslı bu şekilde değildir. Çünkü kafiye kurallarına bile uymamaktadır. Bizler hep böyle dinlediğimiz için sanatçılarımızdan kulaklarımızda bu şekilde yer etmiştir maalesef. Bu dizelerin doğrusu şöyledir Sevdiğim semanın güneşi mahı Seni seven âşık çekmez mi ahı Türkünün TRT repertuvarındaki gerçek sözleri ve düzeltilen üçüncü dörtlüğünün ilk iki dizesi de aşağıdaki gibidir. Buyurunuz birlikte söyleyelim sizlerle YEŞİL ÖRDEK GİBİ DALDIM GÖLLERE Yeşil ördek gibi daldım göllere Sen düşürdün beni dilden dillere Başım alıp gidem gurbet ellere Ne sen beni unut ne de ben seni Gel seninle ahd-ü peyman edelim Bağlanalım bir ikrara varalım Söylediğin sözde hemen duralım Ne sen beni unut ne de ben seni Sevdiğim semanın güneşi mahı Seni seven âşık çekmez mi ahı Getir el basayım kelamullahı Ne sen beni unut ne de ben seni. Muhteşem bir türkü öyle değil mi? Yeşil ördek aslında âşıkları temsil ediyor. Ozanlar kendilerini görüyorlar yeşil ördekte. Neden yeşil ördek gibi dalınır göllere acaba? Çok manidar anlamları var. Âşıklar hep hasreti, aşkı, sılayı, sevgiliye selamı anlatır eserlerinde. Yeşil ördekerkek, boz ördekdişi de böyledirler işte, aşkı temsil ederler ve tek eşlidirler. Eğer eşlerden biri ölürse, diğer eş, asla eş seçmez ömrünün sonuna kadar kendine. O kadar büyük bir aşktır ki bu, eşi ölen erkek yeşil ördek, çıkabildiği kadar en yükseğe çıkar ve kapatır orada kanatlarını. Ölmek ister ve hızla kendini göle bırakır. O hızlı düşüş çok sert bir betona çarpmış gibidir suya çarptığında. Sevdiği eşi, dişi boz ördek de yoktur ve onsuz yaşamı neylesin ki artık! Resmen aşkının peşinden gider ölüme… Âşıkların anlatışına göre “Yeşil ördek gibi daldım göllere” türküsünün hikâyesi bu şekildedir. Yeşil ördek Karacaoğlan’ın dizelerine de konu olmuştur. Karacaoğlan gölün kenarına uçup gelen ördeği görünce aklına sevdiği yâri ve gölde buluşmaları gelir. Hemen alır sazı eline. O da çok sevdiğimiz bir türküdür. Yazımın başında da bahsettiğim gibi ikinci türkümüz “Yeşil başlı gövel ördek.” Yöresi Çukurova’ya aittir. Sanatçımız Emel Taşçı Hanımefendi çok güzel söyler bu türkümüzü. Buyurunuz yine birlikte mırıldanalım YEŞİL BAŞLI GÖVEL ÖRDEK Yeşilbaşlı gövel ördek Uçar gider göle karşı Eğricesin tel tel etmiş Döker gider yâre karşı Telli turnam sökün gelir İnci mercan yükün gelir Elvan elvan kokun gelir Yar oturmuş yele karşı Şahinim var bazlarım var Tel alışkın sazlarım var Yâre gizli sözlerim var Diyemiyom ele karşı Hani Karac’oğlan hani Veren alır tatlı canı Yakışmazsa öldür beni Yeşil bağla ala karşı. İşte, yeşil ördek âşıklarımıza ve türkülere böyle konu olmuş. Türküler gerçek yaşanmış hikâyeleri anlatır bizlere. İki türküde de sevda var, özlem var, verilen sözler var, yârin kokusu var, söylenemeyen gizli sözler var, kaybedilen sevgili var… Yeşil, renk olarak da huzur veren bir tondur bizlere. Doğanın rengidir aslında. Baharı hatırlatır hepimize ve içimizi ısıtır. Pozitif enerji veren bir renktir ayrıca. Bugün yılın ilk yazısının sonlarına geldim yine. Türkülere konu olan talihsiz yeşil ördek dedik sizlerle hep birlikte. Bir başka yazımla tekrar görüşmek üzere hoş kalın, hoşça kalın güzel insanlar. Sevgi ve saygılarımla…

yeşil başlı gövel ördek hikayesi